26 Ekim 2012 Cuma

Bir Bulgur Köftesi Hikayesi


1. Bölüm: Her yeni yemek denemesinden önce anneye tarif sormak gerekmez!

Sevgili Blog,

Bildiğin üzere bugün bulgur köftesi yapmaya karar verdim. Yoo annem yapmazdı, daha önce yapmışlığım da yok. Hatta eve ilk defa bulgur aldım biliyorsun. Sabahtan beri tarif bakınıyorum. En sonunda bulduğum bütün tarifleri ucuca ekleyip bölerek çıkardığım sonuç, bulgur ve tuzu karıştırıp üzerini 1 parmak geçecek kadar su ekleyip, 15 dakika sonra bulgur kadar un ekleyip bir hamur elde etmek oldu. Daha sonra bu hamurdan fındık büyüklüğünde topçuklar yapılacak ve 15 dakika kaynar su da pişirilecek... Üzerine sarımsaklı yoğurt, onun üzerine kırmızı yağ... Oldukça kolay görünüyor.

Tariflerin 4 kişilik ailelerin eli bol anneleri için olduğunu hesaplayarak, kendime göresini yarım bardak bulgurdan yapmaya karar verdim. Çünkü annemin bulgurların suyu yiyince iki katına çıktıklarına dair bazı hikayeler anlattığını hatırlar gibiyim. Yoksa yanılıyor muyum?


2. Bölüm: Bulgur ve tuz karışımı nasıl ayrıştırılır?

Bulgur, tuz, su... bu kısım kolay gibi.. En azından bulguru tasa dökmek kolay... Aaa tuz bitmiş! (Bu cümleyi dün de kurup, makarnayı az öğütülmüş deniz tuzuyla yaptı) Neyse tuzlukta var biraz. Suyu dökmeye başlayınca gördüm ki, su dökülürken bu bulgurlar kalkıyor! Ee suyun 1 parmak geçtiğini bu bulgur dalgalarından nasıl anlayacağım ben!?! Gözüme 1 parmak gibi görünen bir yükseklikte su dökme işini bıraktım. Bu 15 dakikada da makyajımı temizlerim. (Su çok mu oldu ne? Bir de bu bulgurları önceden ayıklamak lazımdı galiba ama neyse dikkatli yerim artık...)


3. Bölüm: Aaa kocaman olmuş bunlar!

15 dakika geçti... Artık şu bulgurlara bakayım. Yaşasın şişmişler!

Besmeleyi çekip ellerime de eldivenlerimi takıp (aa ojelerimi hayatta bozamam!) undan bir bardak.. Hmmm buna kimyon konur mu? Konur bence.. Yok bu karabiber.. Olsun ikisinde de koyayım! Evet şimdi un... Yoğurmaya başladım.. Ama bu sıcak! Tariflerden birinde arada elinizi ıslatarak yoğurun diye bu yüzden mi diyordu? Bildiğin sıcak bu! Ee yoğuruyorum da bebek maması gibi bir şey bu sulu sulu? Hamur suluysa un eklemek lazımdı.. Biraz daha un... Eee ama hala sulu? Un? Suluu? Eh hala cıvık vılıvık bir şey bu ve hala yapışıyor! Fakat bu kadar yeter artık...

Herhalde doğası bu..


4. Bölüm: Fındık büyüklüğünde yuvarlak toplar

Hamurumuzdan fındık büyüklüğünde parçalar koparıp... Fındık dedim kayısı değil... Bu da ceviz oldu.. Ee fındık olmuyo bu? Abartmışlardır canım fındık diyerek, o kadar küçük olmuyo valla.. En fazla yarım ceviz oluyor... Hem daha da küçülürlerse bitmez bu top yapma işi! Neysem topçuları yapmaya çalıştım ama şekilleri pek topçuk olmadı. Aslında pek şekilleri olmadı diyebilirim. Lakin bu melun bir hamur ve sürekli elime yapışıyor. Su kaynamadı mı daha? Evet su da kaynamış (Bu evde sular hep geç kaynıyor, farkındasın değil mi blog?) 15 dakika kaynama süresinde de 3 günlük bulaşık vardı onları yıkayayım bari... Nasılsa sarımsak yemiyorum, dünden de salçalı yağ vardı aksesuarlarla uğraşmayacağım. Buzdolabına koymamıştım ama bir günde dışarda bozulacak değil. Zaten ısıtacağım için nasılsa içinde bir şey varsa ölür diye düşünüyorum...


5. Bölüm: Yemek Hazııır!

15 dakika daha geçti (Mutfak saatini kurmuştum!)... Kevgir lazım. Birinci çekmecede yok, ikincide de yook, hah üç! Tamam... Aay biraz daha büyümüş bunlar! Cidden daha mı küçük toplar yapmak lazımdı acep?  Çok bir de sanki bunlar! Neyse bir daha ki sefere daha küçük bir bardağın yarısından yaparım.

Sonuç? 1 tabak tepeleme şekilsiz köftem oldu! Yaşasın!! Yaşasın tabi de tadı nasıl acaba? Aç kalmayalım akşamın bu vakti? Neyse buzlukta köfte olacaktı...


6. Bölüm: Afiyet Olsun!

Evet yoğurtsuz tarafından alıp bir tadına bakayım önce.. E çok bi numarası yok böyle.. Yoğurtlu kısmından bakalım bi de.. Hımm evet bu olmuş! Yoğurt güzel, salça da gayet leziz. Fakat tıknaz olmuş sanki bunlar biraz, sıkı sıkı bi... İri bi de... İşte daha küçük yapacaktım! Ama olmadı napiim?

Ama ellerime sağlık mı? Sağlık valla!!


Dip not: Bir dahaki sefere daha az su koy.
Dip dip not: Annene sor!
Alışveriş notu: Evde bir aydır tuz yok, bi zahmet alıver artık!
Yarım saat sonra notu: Bunlar midemde hala şişmeye devam ediyor!

1 yorum: