16 Kasım 2012 Cuma

Kod adı: Dürdane!


Çalışan kadın olmanın başka bir sıkıntısı da evinizin anahtarının mecburen başka bir çalışan kadında olmasıdır: Kadın! Yardımcı, temizlikçi, kadın.. Farklı isimlerle ansak da onlar bizim evlerimizi yuvarlanan toz toplarından koruyan birer savaşçıdır.

Ayrıca şanslıysanız gömlekleriniz de ütülenir...

Benim de temizlikçi ablam var tabiki, uzun süredir oyuncu değişse de karakter hikayenin içinde. Bir zamanlar bir melek bu işlere bakıyordu; evim temiz, mutfağım düzenli ve camlarım dışarıyı gösterebilir şekildeydi... Şimdi mi?  Buyrun...

Taşınayım derken, abartıp komple şehir değiştirmiş olmanın getirdiği (bu hikayeye geleceğiz) zorlukların en başında kadınınızı da değiştirmenizin gerekmesi gelir. Bu durumda da bulabildiğiniz ve evinizin anahtarını emanet edebileceğiniz kadınlar arkadaş tavsiyeleri ve apartmanınızın kapıcısının eşi ile sınırlıdır. Ben ikinci seçenekle ilerledim. Pişmanım.


Ve çok şanslı değilim.. Berbat ütü yapıyor...

Kod adıyla Dürdane, değişik alışkanlıklara sahip. Mesela kesinlikle hiç bir şeyin sabit bir yeri olmasını sevmiyor. Yaratıcı bir kişiliği var ve değişiklikleri çok seviyor. Her gelişinde bana mutlaka en az bir bulmaca bırakır. Örneğin her temizlikten sonra 15 dakika cezve aramak artık benim için bir ritüel. Arkadaşlarım da alıştılar, mutfakta gerekirse hep birlikte cezvenin nerede olduğunu arıyoruz.

Kahretsin ki mutfağımda çok dolabım var...

Geçen seferki bulmaca ise en iyisiydi. Kapının yanındaki, artık ismi her neyse, çekmeceli raflı dolabımsı şeyin rafına bıraktığım ve hep orada duran şemsiyem hoşuna gitmemiş bu sefer. En son onu, ofis malzemelerimin olduğu kutunun içinde buldum. O kutuya gelene kadar, evin nerelerine baktığımı siz tahmin edin artık.

O kutu haricinde bir tek sifonun içi kalmıştı bakmadığım...

Yeni türeyen bir huyu ise ambalaj düşmanlığı. Çevreye duyarlı kadınım ambalajlara karşı. Eğer çoklu bir şey aldıysanız ve onlar ablajlıysa bir daha o ambalajı görmüyorsunuz. Misal 8li alıp kutusunda derli toplu dursun diye bıraktığım kutu kolalar hep buzdolabına dağılmış oluyor. Kutu ise meçhul... Kutu kola her neyse de, aynı şeyi pedlere de yapıyor. 20li paketi açıp, çekmeceye boşaltıveriyor!

Bir de çamaşır hususu var.. Her şeyi birlikte yıkayarak, dolabıma yeni renkler katmakta üstüne yok!

Lakin takdir ettiğim esas konu ise tutumluluğu... Yaklaşık 1 senedir kendisinde anahtarım var ve ben hala çamaşır suyu haricinde başka bir temizlik malzemesi satın almadım. Onu da ben zaten sürekli kullanıyorum o yokken de.

Temizliğin ardından ev neden mis gibi kokmuyor diye düşünüp duruyorum bir yandan da... Ben yapınca kokuyor... Allah allah...

Peki neden hala devam ediyorum?

Çünkü aynı apartmanda yaşıyoruz... Kargolarımı onlar alıyor, ben leyleklerle gezmeye gidince akan kokan bir şey var mı kontrol ediyor ve hastayken bana ıhlamur kaynatıp getiriyor...

Dahası şu an kendisine karşı çok yumuşadım. Az evvel getirdiği yaprak sarmalarından olabilir mi acep?

Anne işte.. Anneler hakkındaki yemeklere kesin bir şey karıştırıyor bunlar şüphelerimi destekliyor bu durum. Düşünün ne zaman annenize sinirlenseniz, tam dırdır yapacak olsanız, hop o yemeği koyuverir önünüze.. Yerken de ne sinir kalır, ne bir şey.. Uyuşursunuz, gevşersiniz, saçma bir huzur yayılır. Aynı işte! Ne zaman delirsem, hemen ardından bir sarma, bir keşkek, bir sıcak ev yemeği...

Uyuştum ve gevşedim...

Anneler bir şeyleri iyi yemek yaptıkları için o an ki lezzet sarhoşluğu içinde, anlık yanılsamalarla “ayh eveth çok süper kadın” dedirttiklerinde falan kaktırıyorlar hep. Dikkat edin, genelde ya ağzınız doluyken konuşuyorlar, ya da yemekten hemen sonra.  Aç değilim yemek yemeyeceğim derseniz sinirlenirler. Neden? Çünkü size o uyuşturucuyu veremiyorlar o zaman.

Anneannemi düşünüyorum, bir de yaprak sarmalarını yerken anneannemi nasıl gördüğümü düşünüyorum. Anneannemin arkasında, saçlarının arasında benim için hep yapraklar var. Dürdane de öyle. Saçlarının arasında hep yapraklar var, hem de halis tokat yaprağı, incecik...

Bence kenevir ve asma arasındaki akrabalık ilişkileri araştırılmalı. Çünkü anneannem asmaysa, Dürdane de kenevir benim için. İkisi de kafa yapıyor, sadece ek olarak kenevire alerjim var... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder